Perşembe, Aralık 30, 2010

Noel Baba’nın Tuzsuz Deli Bekir’le imtihanı ya da Noel Baba akıllı olsun akıllı!



Ne zaman yılbaşı arifesine gelinse bu ülkede bir tartışmanın küllerine gaz dökülür; Müslümanlar yılbaşı kutlar mı? Her yıl diyanet işleri bir açıklama yapmadan boş geçmez bu yılbaşı kutlaması faslını, içki içmemek günaha bulaşmamak kaydıyla kutlanabilirdir çoğu zaman. Bir kısım ulema ise olaya daha karamsar bakar ve kendi açıklamalarını yayar; %99’u Müslüman olan bir ülkede Hıristiyan bayramı kutlamak da neyin nesi ola ki!

Geçenlerde kenarından Müslüman birkaç arkadaşla konuşurken aklım şu %99 meselesine takıldı. Bu memlekette inanıyorum diyenler inançlarının gereği olan ibadetleri ve yasakları harfi harfine uyguluyor mu acaba? Bir dine mensup olabilirsiniz bu benim açımdan problem değil. Fakat o dine mensupsanız onun size farz kıldığı koşulları da yerine getirmeniz gereklidir değil mi? Ya da haram ilan ettiklerinden kaçınmanız gerekmez mi? Bence bu ülkenin %99’u Müslüman falan değil, olsa olsa bu ülkenin %80’i “ya varsa” dinine mensup. Kafalarına göre yaşıyorlar herhangi bir dinin kısıtlamalarına maruz kalmaksızın ama hücrelerimizin her bir çekirdeğine daha doğmadan yerleştirilmiş olan o “cehennemde yanma” korkusu yüzünden “inanıyorum” demekten de kendilerini alamıyorlar. Bunun adı tam anlamıyla “ya varsa dini” başka bir şey değil. Biraz daha okumuş aydınlanmış, bilimin ışığı beyninin bir yanına yanlışlıkla değmiş olanlarsa bunu bir adım daha ileri götürüyor; “dinlere inanmıyorum ama bir güç var.” Gazdır o gaz, azıcık karnını ısıt kurtulursun, ayaklarını da üşütme fazla.

Neyse efendim din tartışması artık insanlara izah ede ede bıktığım bir şey olduğu için fazla bulaşma niyetinde değilim. Herkes kendi tanrısıyla mutlu mesut yaşasın, benimki Marx, bazılarınınki Allah çoğunluğunki de “ya varsa tanrısı.”

Özellikle İstanbul’da yaşayanlar “Edeb Ya hu” timlerine denk gelmiştir daha önce. Bunlar inançlı çocuklardır, yarı açık kadın resimleri olan kuaförleri, çıplak cansız mankenlerin bulunduğu dükkan vitrinlerini sprey boyayla boyayarak sansürler ve bir kenarına da “edep ya hu” yazarlar. Edepsizliğimizi gözümüze gözümüze sokarak bizi hak yoluna çağırırlar. Genelde bu arkadaşları pek görmezsiniz, kim olduklarını bilmezsiniz sadece bir gece önceden gerçekleştirdikleri eylemden tanırsınız onları sansürlenmiş bir vitrinin önünden geçerken. İşte bu imanlı delikanlılar sonunda yılbaşı olayına da el atmışlar. İstanbul Üniversitesi önünde bir basın açıklaması yapmışlar. Halkımızı ayık olmaya davet ederken de Enam Suresi'nin 162'nci ayetini okuyarak, temsili şişme Noel Baba'yı bıçaklamışlar. Evet yanlış okumadınız, Müslümanların yılbaşı kutlamasının caiz olmadığını ifade etmek için yapılan bir basın açıklamasına temsili şişme Noel Baba getirip, aklını başına alması için çıkarıp bıçağı vermişler böğrüne böğrüne. Noel Baba’ya yumurta atmadıkları için polisin müdahale etme gereği duymadığı eylem daha sonra olaysız bir şekilde dağılmış!

Temsili Noel Baba’ya o muameleyi reva görenlerin eline bunu versek ne yaparlardı acaba.

Bir Reha Muhtar sonu iyi gider bu haberin üstüne; güpegündüz basın ve polis önünde hunharca bıçaklanan sevgili Noel Baba’ya geçmiş olsun dileklerimi iletir tüm inananların krismısının hayırlara vesile olmasını temenni ederim efenim. Bu memlekette hala yaşıyor ve yaşatılıyorsanız, kırın kıçınızı oturun da şükredin.

1 yorum: