Pazartesi, Aralık 13, 2010

"Çarşaf çarşaf gözlerinde öfke"


İddiam odur ki tüzük ve yönetiliş bakımından bugün ülkedeki en antidemokratik partidir CHP. Kısmen Ecevit’le başlamış olan bu dikta partisine dönüşme hikayesinin başrolü de Deniz Baykal’dır esasen. Geçenlerde öğrendiğim kadarıyla bu blok liste hadisesini memleketin siyaset sahnesine tanıtan Ecevit ve az çok gözlemleyebildiğim kadarıyla da bayrağını göndere çeken Deniz Baykal’dır. Az biraz bu parti içi çekişmeler, listeler vesaire işlerine bulaşmışlığım olsa da burada uzun uzadıya ahkam kesmeye gerek görmüyorum.

Atasözleri konusunda çok iyi sayılmam, bir tanesi vardı şöyle bir şeydi üç aşağı beş yukarı; “Deniz’e düşen demokrasiye sarılır.” Kim derdi ki CHP’de ayrıkotlarını temizlemek için tüzük kılıcını kafasına göre bileyip bu hale getiren Baykal, çarşaf listeye bugün methiyeler dizecek. Bozuk saatin günde iki defa doğruyu göstermesi hadisesi değil bu. İçinde bolca politika, ikiyüzlülük, pişkinlik olan bir çeşit çorba. Filhakika politika konusunda bu kadar ahkam keserken aktif politikadan "su görmüş kedi gibi" uzak duruşumun sebebi. Hangi ideolojiye meylederse etsin hiç bir yapı temiz değil bu konuda. Cem Karaca ve Mahsun Kırmızıgül’den gelsin; hayat ne garip.

http://www.dailymotion.com/video/xca1ae_hayat-ne-garip_music

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder