Salı, Aralık 07, 2010

'Ben sevişsem sanat olur bebeğim'


Şükran Moral’ın “Amemus” performansı gündeme oturdu son günlerde. Hep biraz soğumasını beklemeyi tercih ediyorum, biraz dışına çıkıp, uzaktan bakabilmek için ya da farklı çevreler tarafından nasıl karşılanacağını görmek için. Moral’ın sahnedeki yatakta bir kadınla seviştiği performansını “Bu bir sanat mı, tartışılır“ sözleriyle değerlendirenler de var, “Röntgenciliği sorguladı” diyenler de. Olayı enine boyuna okudum röntgenciliği sorgulayan bir yan bulamadım. Yani kadın çıkıp asistanıyla sevişmek istemiş, bunu yaparken izlenme fantezisini de devreye sokarsa çok ses getireceğini görmüş, üstüne bunun sansasyonu var, reklamı var, “Almanya’dan iyi valla” derler bizde.

Geçenlerde işittiğim bir laf var hoşuma gitti. Hani yazılmış bir şiiri enine boyuna mıncıklamayı öğretirler ya bize edebiyat derslerinde. Okuyup ondan keyif almak yerine “şair orada ne demek istiyor” onu bulmaya çalışmayı öğretirler. (Belki tehlikeli bir şey kastettiyse genel algıyı delil olarak kullanabilmek içindir.) Oysa “şair orada ne demek istediğini kendi de bilmiyor” çoğu zaman. Esiyor yazıyor, esiyor yapıyorlar. Yapmış işte bir şey, beğenirsiniz, beğenmezsiniz bilemem.


Ben size daha beterini hatırlatayım. Şükran Moral’ın yaptığı geçmişte yaşadığımız bir kavramsal sanat faciasının yakınına bile yaklaşamaz. 2006 yılında Çılgın Bedriş “attırdığı” peçeteyi sergilemişti hatırladınız mı? (‘sperm’ demeyi ben de biliyorum ama burada durum tam olarak attırmak, yanında iki kuple kavramsal sanatla.) Bedri Baykam ilginç bir adam, peçetenin birine ‘attırmış’, o gün iş yapmayacağını bilecek kadar zeki demek ki, 35 yıl boyunca saklıyor, Çılgın Bedriş olarak “Bedri’dir ne yapsa yeridir” ehliyetini aldığına ikna olunca da alıyor eline peçetesini koşuyor bir galeriye. Galerici de "Spermen Bedri’nin" aradığını arıyor zaten, içinde adı geçen sansasyonlar, hem de sıradan birinin “atmığından” yüzlerce kat değerli, 35 yıl dinlendirilmiş Bedri’nin “atmığı”. Kişisel yorumum yerine o dönem Behzat Uygur’un konuyla ilgili söylediği bir lafla bitirelim; “biz de tiyatro sahnesine çıkıp ortaya sıçmayı düşünüyoruz”. Adam her birinin ruhundan sanat fışkıran bireylere dönüşeceğini bile bile sırf sanata hizmet için sanatsal tohumlarına kıyıyor siz ne diyorsunuz. Çok ayıp!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder