Pazartesi, Kasım 29, 2010

Köseleye dönmüş politikacı yüzlerine bakış: Wikileaks


İçinde komedi de bulunabilir aranırsa. Biraz daha soğumasını bekliyorum bunun için. Yine de şimdiye kadar piyasaya çıkanların içinde açıkçası en çok ilgimi çeken Başbakanlık Örtülü Ödeneği'inden Trabzonspor'a futbolcu transfer etmesi için para aktarılması oldu. Henüz ne Başbakan cephesinden ne de Trabzonspor cephesinden bir açıklama gelmedi, yazmak için bunu bekliyorum.

Diğer tarafta ise tarihi bir "tesadüf" gerçekleşti! Belgeler açıklandığı gün ABD'de bulunan Dışişleri bakanı Davutoğlu ve Hilary Clinton görüşmesi ve ardından gelen açıklamalar. Birisi "diplomatlarımızın görüşleri bizim politikalarımızı her zaman şekillendirmez" dedi çıktı işin içinden, Davutoğlu ise köseleye dönmüş politikacı yüzünün tam tarifini verdi; "belgelerde yazılanlar dış politikamızda değişikliğe sebep olmaz."

Böyle olmak zorunda tabii ki. Kapalı kapılar ardında diplomasinin ince diliyle tecavüzler zaten gerçekleşiyor durmaksızın. Kimin kime gücü yeterse, kim kime karşı üstünlük kurmuşsa ya da kurarsa. İsrail'le "alçak koltuk skandalı" yaşanmıştı hatırlamakta fayda var. "Diplomatik nezaketsizlik" olarak tanımlanmıştı bu. Sanki koltukların seviyeleri eşit olsa doğrudan politik seviyeler de eşit olacaktı. Davutoğlu olayı çok daha ironik. Hakarete varan tespitlerle birlikte gerçekler de var bana göre ABD diplomatlarının görüşleri arasında. "İslamcı" diyor; değil misin yani? "Vizyonsuz"da değil misin aynı zamanda? Ama kaşarlanmış olmak zorundasın. Sonuçta dış politikada diplomasinin zımparalanmış ince diliyle "orman kanunları" yürütülmektedir. Büzük sıkmaz öyle, "sen bana şunu demişsin ben sana küstüm tavrı" yapmak 'büyük ağabeye'!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder